Kaş - Kalkan Rehberi

Fatih
Kaş - Kalkan Rehberi

Tarihi, Kültürel ve Doğal Miras

Hititçe'de Patar, Likya dilinde Pttara olarak anılan kentin MÖ 8. yüzyıl'dan bu yana var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle anlaşılmıştır. İskender'in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara, Roma döneminde de çok önemli bir kent olmuş ve Likya-Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır. Patara limanı, hububat deposu ve sevki açısından önem taşımıştır, Doğu Akdeniz'de bulunan 3 önemli hububat deposundan biri (Granarium) Patara'da bulunmaktadır. Bizans döneminde de gelişmesini sürdüren kent, hristiyanlarca önemli sayılmıştır. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas'ın da Patara'lı olduğu söylenir. Patara yazısı 400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara limanının kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşmakta güçlük çekmeleri, Patara’nın giderek önemini yitirmesine neden olur. Rüzgarın savurduğu kumlar zamanla limanı doldurur ve kenti büyük ölçüde örter. Bugün kentte görülebilecek kalıntıların bir bölümü, kumlar altından iyi korunmuş vaziyette ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca Patara antik kent yapısı olan meclis binasına 750 metre yakınında bulunan Anadolu'nun ilk telsiz istasyon kalıntıları bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi içinde iletişim ağı olarak 7 yıl hizmet veren Patara telsiz telgraf istasyonu 1911 yılında Osmanlı ve İtalya savaşı sırasında İtalyan donanması tarafından bonbalanması sırasında büyük zarar gördüğü istasyon harabe kalıntılarından anlaşılmaktadır.[1] Xanthos Vadisinde denize açılan yer olmasıyla birlikte Patara Antik Kenti İ.Ö 13.YY’a ait hitit metinleri üzerinden Patara olarak adlandırılmıştır. Kent civarlarında seramik parçalarının bulunmasından dolayı tunç çağı özellikleri olduğu görülür.
156 warga lokal merekomendasikannya
Kota Kuno Patara
156 warga lokal merekomendasikannya
Hititçe'de Patar, Likya dilinde Pttara olarak anılan kentin MÖ 8. yüzyıl'dan bu yana var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle anlaşılmıştır. İskender'in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara, Roma döneminde de çok önemli bir kent olmuş ve Likya-Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır. Patara limanı, hububat deposu ve sevki açısından önem taşımıştır, Doğu Akdeniz'de bulunan 3 önemli hububat deposundan biri (Granarium) Patara'da bulunmaktadır. Bizans döneminde de gelişmesini sürdüren kent, hristiyanlarca önemli sayılmıştır. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas'ın da Patara'lı olduğu söylenir. Patara yazısı 400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara limanının kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşmakta güçlük çekmeleri, Patara’nın giderek önemini yitirmesine neden olur. Rüzgarın savurduğu kumlar zamanla limanı doldurur ve kenti büyük ölçüde örter. Bugün kentte görülebilecek kalıntıların bir bölümü, kumlar altından iyi korunmuş vaziyette ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca Patara antik kent yapısı olan meclis binasına 750 metre yakınında bulunan Anadolu'nun ilk telsiz istasyon kalıntıları bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi içinde iletişim ağı olarak 7 yıl hizmet veren Patara telsiz telgraf istasyonu 1911 yılında Osmanlı ve İtalya savaşı sırasında İtalyan donanması tarafından bonbalanması sırasında büyük zarar gördüğü istasyon harabe kalıntılarından anlaşılmaktadır.[1] Xanthos Vadisinde denize açılan yer olmasıyla birlikte Patara Antik Kenti İ.Ö 13.YY’a ait hitit metinleri üzerinden Patara olarak adlandırılmıştır. Kent civarlarında seramik parçalarının bulunmasından dolayı tunç çağı özellikleri olduğu görülür.
Seydikemer’in Kumluova Mahallesi’nde bulunan Letoon antik kentinin MÖ yedinci yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Letoon Antik Çağ’da Likya’nın dini merkezi konumundadır. Bu kutsal alandaki Leto, Apollon ve Artemis tapınakları tarihi açıdan çok önemlidir. Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak, batıda bulunan ve Peripteros tarzında yapılmış Leto Tapınağıdır. Bu tapınak civarında MÖ 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen ve üç dille (Grekçe,Aramice ve Likçe)yazılmış bir kitabe bulunmuştur ve halen Fethiye Müzesinde sergilenmektedir. Doğuda yer alan Dor tarzında yapılmış olan ApolloTapınağı, LetoTapınağından daha az korunmuş durumdadır. Her iki tapınağın ortasında bulunan Artemis Tapınağı en küçük olanıdır. Bu üç tapınağın güneybatısında bir çeşme (Su kaynağı), doğu kısmında ise bir kilise bulunur. Letoon antik kenti içerisinde arka tarafını bir tepenin yamacına dayamış büyük bir antik tiyatro yer almaktadır. 09.12.1988 tarih ve 484 sıra numarasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kent, Likya yürüyüş yolu rotasındadır. Kaş, Fethiye, kalkan, Patara gibi çevre turizm merkezlerinden her gün yüzlerce turist bu alanı keşfetmek için gelmektedir
26 warga lokal merekomendasikannya
Letoon
26 warga lokal merekomendasikannya
Seydikemer’in Kumluova Mahallesi’nde bulunan Letoon antik kentinin MÖ yedinci yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Letoon Antik Çağ’da Likya’nın dini merkezi konumundadır. Bu kutsal alandaki Leto, Apollon ve Artemis tapınakları tarihi açıdan çok önemlidir. Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak, batıda bulunan ve Peripteros tarzında yapılmış Leto Tapınağıdır. Bu tapınak civarında MÖ 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen ve üç dille (Grekçe,Aramice ve Likçe)yazılmış bir kitabe bulunmuştur ve halen Fethiye Müzesinde sergilenmektedir. Doğuda yer alan Dor tarzında yapılmış olan ApolloTapınağı, LetoTapınağından daha az korunmuş durumdadır. Her iki tapınağın ortasında bulunan Artemis Tapınağı en küçük olanıdır. Bu üç tapınağın güneybatısında bir çeşme (Su kaynağı), doğu kısmında ise bir kilise bulunur. Letoon antik kenti içerisinde arka tarafını bir tepenin yamacına dayamış büyük bir antik tiyatro yer almaktadır. 09.12.1988 tarih ve 484 sıra numarasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kent, Likya yürüyüş yolu rotasındadır. Kaş, Fethiye, kalkan, Patara gibi çevre turizm merkezlerinden her gün yüzlerce turist bu alanı keşfetmek için gelmektedir
Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Fethiye’ye 46 kmilometre uzaklıktaki Kınık Beldesi'nde yer alan şehir, Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hâkim iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlki Eşen Çayı’nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya Akropolü, ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş olan Roma Akropolü'dür. Likya Birliği’nin idari merkezi olarak nitelenen Xanthos’un ismi Likya dilinde yazılmış kitabelerde ARNNA şeklinde geçmektedir. Homeros, Sarpedon yönetimindeki Xathosluların Troya savaşlarına katıldıklarını anlatır. Ancak kazılarda elde edilen buluntular şehrin iskânını İÖ 8'inci yüzyıldan önce götürmeye imkân vermemektedir. Şehir, İ.Ö. 545–546 yıllarında Pers Kumandanı Harpagos tarafından kuşatılır. Xanthoslular, kahramanca karşı koyup direnmelerine rağmen çaresiz duruma düştüklerinde, kadın ve çocuklarını öldürüp şehri ateşe vererek insansız ve harap bir şehri Harpagos’a bırakırlar. İÖ 475–450 arasında Xanthos, bu kez yangın felaketi ile karşılaşır. İÖ 334 yılında Büyük İskender şehri almıştır. İskender’in ölümünün ardından Xathos, İÖ 309’dan itibaren Mısır Hanedanı Ptolemaios’ların, ardından birçok Likya şehri gibi Suriye Kralı III. Antiokhos’un egemenliğini kabul etmek zorunda kalmıştır. İÖ 2. yy.da Likya Birliğinin başkenti olan Xanthos, İÖ 42 yılında bu kez Romalı Brutus tarafından yerle bir edilmiş, ancak ardından İmparator. Marcus Antonius’un gayretleriyle yeniden imar görmüştür. İS 1'inci yüzyılda Roma egemenliği altındaki Xanthos’ta İmparator Vespasianus adına tak yaptırılmış, günümüze kalmış Roma yapılarının çoğu bu dönemde inşa edilmiştir. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan Xanthos, bu dönemde birçok yeni yapıya kavuşmuştur. 7'nci yüzyıl sonrası Arap akınları şehrin önemini yitirmesine sebep olmuş ve 1938 yılında Charles Fellows’un burayı keşfedip bazı kalıntıları Londra’ya taşımasına kadar ufak bir köy kimliğiyle yanı başındaki Kınık’ta yaşamını sürdürmüştür. Xanthos’un her iki akropolü de değişik örgü sistemlerinin görüldüğü sur duvarları ile çevrilidir. Likya akropolünün kuzeyinde Roma Devri Tiyatrosu yer alır. Xanthos’un en ilginç kalıntıları, tiyatronun batısında konumlanır. Bunlardan ilki yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuşkanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan “Harpy” kabartmalarına sahiptir. Bugün orijinal kabartmaları, Biritish Museum’da sergilenen Harpy Anıtı, İÖ 5'nci yüzyıla tarihlenmektedir. Bu anıt mezarın yanında 4'üncü yüzyıla ait diğer bir kaideli Likya lahdi yer almaktadır. Tiyatronun bitişindeki kare şekilli geniş alan ise üç yanı dükkânlarla çevrili Roma Devri Agorası'dır. Agoranın kuzeydoğu köşesinde, Harpy Anıtına çok benzer, yekpare dikdörtgen gövdesinde Likya ve Grekçe dilinde yazılmış kitabe yer alan İÖ 5'nci yüzyıla ait anıt mezar yükselir. Anıtın gövdesindeki kitabe günümüze dek bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthos’lu prensin serüvenlerini anlatmaktadır. Roma Akropolü'nde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkündür. Bu alanın güney eteklerde yer alan, Aslanlı Mezar, Pa vaya ve Merehi lahitlerinin kaideleri dışında tümü British Museum’da sergilenmektedir. Günümüz kalıntılarına çıkan rampanın sağ kenarında sadece temelleri kalmış olan İÖ 4'üncü yüzyıla ait tapınak planlı Nereid Anıtı da British Museum da sergilenen Xanthos’un ünlü anıtlarından biridir. Xanthos örenyeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dâhil edilmiştir. Kaynak: "Xanthos", Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)
65 warga lokal merekomendasikannya
Reruntuhan Kuno Xanthos
Asar Caddesi
65 warga lokal merekomendasikannya
Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Fethiye’ye 46 kmilometre uzaklıktaki Kınık Beldesi'nde yer alan şehir, Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hâkim iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlki Eşen Çayı’nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya Akropolü, ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş olan Roma Akropolü'dür. Likya Birliği’nin idari merkezi olarak nitelenen Xanthos’un ismi Likya dilinde yazılmış kitabelerde ARNNA şeklinde geçmektedir. Homeros, Sarpedon yönetimindeki Xathosluların Troya savaşlarına katıldıklarını anlatır. Ancak kazılarda elde edilen buluntular şehrin iskânını İÖ 8'inci yüzyıldan önce götürmeye imkân vermemektedir. Şehir, İ.Ö. 545–546 yıllarında Pers Kumandanı Harpagos tarafından kuşatılır. Xanthoslular, kahramanca karşı koyup direnmelerine rağmen çaresiz duruma düştüklerinde, kadın ve çocuklarını öldürüp şehri ateşe vererek insansız ve harap bir şehri Harpagos’a bırakırlar. İÖ 475–450 arasında Xanthos, bu kez yangın felaketi ile karşılaşır. İÖ 334 yılında Büyük İskender şehri almıştır. İskender’in ölümünün ardından Xathos, İÖ 309’dan itibaren Mısır Hanedanı Ptolemaios’ların, ardından birçok Likya şehri gibi Suriye Kralı III. Antiokhos’un egemenliğini kabul etmek zorunda kalmıştır. İÖ 2. yy.da Likya Birliğinin başkenti olan Xanthos, İÖ 42 yılında bu kez Romalı Brutus tarafından yerle bir edilmiş, ancak ardından İmparator. Marcus Antonius’un gayretleriyle yeniden imar görmüştür. İS 1'inci yüzyılda Roma egemenliği altındaki Xanthos’ta İmparator Vespasianus adına tak yaptırılmış, günümüze kalmış Roma yapılarının çoğu bu dönemde inşa edilmiştir. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan Xanthos, bu dönemde birçok yeni yapıya kavuşmuştur. 7'nci yüzyıl sonrası Arap akınları şehrin önemini yitirmesine sebep olmuş ve 1938 yılında Charles Fellows’un burayı keşfedip bazı kalıntıları Londra’ya taşımasına kadar ufak bir köy kimliğiyle yanı başındaki Kınık’ta yaşamını sürdürmüştür. Xanthos’un her iki akropolü de değişik örgü sistemlerinin görüldüğü sur duvarları ile çevrilidir. Likya akropolünün kuzeyinde Roma Devri Tiyatrosu yer alır. Xanthos’un en ilginç kalıntıları, tiyatronun batısında konumlanır. Bunlardan ilki yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuşkanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan “Harpy” kabartmalarına sahiptir. Bugün orijinal kabartmaları, Biritish Museum’da sergilenen Harpy Anıtı, İÖ 5'nci yüzyıla tarihlenmektedir. Bu anıt mezarın yanında 4'üncü yüzyıla ait diğer bir kaideli Likya lahdi yer almaktadır. Tiyatronun bitişindeki kare şekilli geniş alan ise üç yanı dükkânlarla çevrili Roma Devri Agorası'dır. Agoranın kuzeydoğu köşesinde, Harpy Anıtına çok benzer, yekpare dikdörtgen gövdesinde Likya ve Grekçe dilinde yazılmış kitabe yer alan İÖ 5'nci yüzyıla ait anıt mezar yükselir. Anıtın gövdesindeki kitabe günümüze dek bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthos’lu prensin serüvenlerini anlatmaktadır. Roma Akropolü'nde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkündür. Bu alanın güney eteklerde yer alan, Aslanlı Mezar, Pa vaya ve Merehi lahitlerinin kaideleri dışında tümü British Museum’da sergilenmektedir. Günümüz kalıntılarına çıkan rampanın sağ kenarında sadece temelleri kalmış olan İÖ 4'üncü yüzyıla ait tapınak planlı Nereid Anıtı da British Museum da sergilenen Xanthos’un ünlü anıtlarından biridir. Xanthos örenyeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dâhil edilmiştir. Kaynak: "Xanthos", Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)
Kekova bölgesi 260 km2 (100 sq mi)'dır ve Kekova adasını, Kaleköy ve Üçağız köylerini ve Simena, Aperlae, Dolchiste ve Teimioussa adlı dört antik kenti kapsar. Kaleköy (yerel olarak sadece "Kale") (antik Simena) Türkiye kıyısında bir Likya bölgesidir. Aperlae'nin kısmen batık kalıntıları[3] ve bir kalesi olan küçük bir köydür. Köye ulaşım sadece deniz yoluyla mümkündür. Üçağız (eski adı Teimioussa), Kaleköy'e 1 km uzaklıkta, aynı adı taşıyan küçük bir koyun kuzeyinde, doğusunda Teimiussa harabeleri olan bir köy’dür. Üçağız' ismi, açık denize açılan üç çıkışa atıfta bulunarak "üç ağız" anlamına gelir.
137 warga lokal merekomendasikannya
Kekova Island
137 warga lokal merekomendasikannya
Kekova bölgesi 260 km2 (100 sq mi)'dır ve Kekova adasını, Kaleköy ve Üçağız köylerini ve Simena, Aperlae, Dolchiste ve Teimioussa adlı dört antik kenti kapsar. Kaleköy (yerel olarak sadece "Kale") (antik Simena) Türkiye kıyısında bir Likya bölgesidir. Aperlae'nin kısmen batık kalıntıları[3] ve bir kalesi olan küçük bir köydür. Köye ulaşım sadece deniz yoluyla mümkündür. Üçağız (eski adı Teimioussa), Kaleköy'e 1 km uzaklıkta, aynı adı taşıyan küçük bir koyun kuzeyinde, doğusunda Teimiussa harabeleri olan bir köy’dür. Üçağız' ismi, açık denize açılan üç çıkışa atıfta bulunarak "üç ağız" anlamına gelir.
Bu Likyalılar gerçekten işlerini biliyorlarmış. Her yaptıkları şey mi güzel manzaralı olur?! 😀 Antiphellos’tan günümüze kadar ulaşabilen pek bir yapı yok. Antiphellos Antik Tiyatrosu dışında. Tiyatroya girdiğinizde sizi çevrenizden soyutlayan bir atmosferi var. En üst oturma alanına çıktığınızda ise Kaş ve Meis Adası manzarasında güneşi batırmak ayrı bir keyif. Zaten günbatımına doğru birasını kapan buraya geliyor
19 warga lokal merekomendasikannya
Kota Kuno Antiphellos
19 warga lokal merekomendasikannya
Bu Likyalılar gerçekten işlerini biliyorlarmış. Her yaptıkları şey mi güzel manzaralı olur?! 😀 Antiphellos’tan günümüze kadar ulaşabilen pek bir yapı yok. Antiphellos Antik Tiyatrosu dışında. Tiyatroya girdiğinizde sizi çevrenizden soyutlayan bir atmosferi var. En üst oturma alanına çıktığınızda ise Kaş ve Meis Adası manzarasında güneşi batırmak ayrı bir keyif. Zaten günbatımına doğru birasını kapan buraya geliyor
Bodrum çarşıdan daha nezih, Alaçatı’dan bir tık daha salaş bir çarşı olarak düşünebileceğiniz, Kaş merkezin takıcılar, el yapımı ürünler satan tasarım ve hediyelik eşya dükkanları, butikler ve küçük cafelere dolu, Arnavut kaldırımlı ve tarihi cumbalı ahşap evlerle dolu görülmeye değer sokakları. Uzunçarşı’da yürüyorsunuz; renk cümbüslü dükkanlar, el işçiliği takılar, türlü türlü hediyelik eşyalar, restoranlar, kafeler derken karşınıza heybetli Kral Mezarı olarak bilinen Lahit cikiyor. Gerçekten de bir krala layık olabilecek bu yer Kaş’ın başlangıç noktası desek yalan olmaz. M.Ö 4. yüzyıla ait bu eser tek bir bloktan oluşmakta. Bloğun altında 8 satırlık bir kitabe, bir erkek, asa ve hüzünlü görünen bir kadın motifi, batı kısmında bir başka kadın figürü ve üst kısmında iki adet aslan figürü bulunuyor.
10 warga lokal merekomendasikannya
Makam Raja
Doğruyol Caddesi
10 warga lokal merekomendasikannya
Bodrum çarşıdan daha nezih, Alaçatı’dan bir tık daha salaş bir çarşı olarak düşünebileceğiniz, Kaş merkezin takıcılar, el yapımı ürünler satan tasarım ve hediyelik eşya dükkanları, butikler ve küçük cafelere dolu, Arnavut kaldırımlı ve tarihi cumbalı ahşap evlerle dolu görülmeye değer sokakları. Uzunçarşı’da yürüyorsunuz; renk cümbüslü dükkanlar, el işçiliği takılar, türlü türlü hediyelik eşyalar, restoranlar, kafeler derken karşınıza heybetli Kral Mezarı olarak bilinen Lahit cikiyor. Gerçekten de bir krala layık olabilecek bu yer Kaş’ın başlangıç noktası desek yalan olmaz. M.Ö 4. yüzyıla ait bu eser tek bir bloktan oluşmakta. Bloğun altında 8 satırlık bir kitabe, bir erkek, asa ve hüzünlü görünen bir kadın motifi, batı kısmında bir başka kadın figürü ve üst kısmında iki adet aslan figürü bulunuyor.
Myra Antik Kenti’ne, St.Nicholaus (Noel Baba) Kilisesi’ne ve mavi yengeçlere ev sahipliği yapan Demre, Kaş’a 40 dakikalık mesafede. Hrıstiyan dünyasının hac yolunda önemli bir yere sahip olan St.Nicholaus Kilisesi’nde her yıl 6 Aralık’ta Noel Baba etkinlikleri yapılmakta.
13 warga lokal merekomendasikannya
Noel Baba Church
13 warga lokal merekomendasikannya
Myra Antik Kenti’ne, St.Nicholaus (Noel Baba) Kilisesi’ne ve mavi yengeçlere ev sahipliği yapan Demre, Kaş’a 40 dakikalık mesafede. Hrıstiyan dünyasının hac yolunda önemli bir yere sahip olan St.Nicholaus Kilisesi’nde her yıl 6 Aralık’ta Noel Baba etkinlikleri yapılmakta.
Demre’ye yolunuz düşerse mutlaka uğrayın diyeceğimiz bir müze Likya Uygarlıkları Müzesi. Agorası, sarnıçı, hamamları, kiliseleri, sinagogları restore edilerek 2015’te kapılarını açan Andriake Örenyeri’nde bulunan müze, M.S. 2. yy.’da yapılmış granarium yani tahıl ambarının müzeye dönüştürülmesi ile oluşturulmuş. İçinde Likya kentlerine ait eserler bulunuyor. M.S. 7. yy’a kadar bir liman kenti olarak işlevselliğini koruyan antik kent Andriake’nin bugün kullanılmayan rıhtımında bir de antik dönem ticaret gemisi canlandırması var. Gemide amphoralarla zeytin yağı, şarap gibi sıvı malzemelerin o dönemde nasıl taşındığını gösteren bir kurgu yapılmış.
22 warga lokal merekomendasikannya
Museum Peradaban Lycian
22 warga lokal merekomendasikannya
Demre’ye yolunuz düşerse mutlaka uğrayın diyeceğimiz bir müze Likya Uygarlıkları Müzesi. Agorası, sarnıçı, hamamları, kiliseleri, sinagogları restore edilerek 2015’te kapılarını açan Andriake Örenyeri’nde bulunan müze, M.S. 2. yy.’da yapılmış granarium yani tahıl ambarının müzeye dönüştürülmesi ile oluşturulmuş. İçinde Likya kentlerine ait eserler bulunuyor. M.S. 7. yy’a kadar bir liman kenti olarak işlevselliğini koruyan antik kent Andriake’nin bugün kullanılmayan rıhtımında bir de antik dönem ticaret gemisi canlandırması var. Gemide amphoralarla zeytin yağı, şarap gibi sıvı malzemelerin o dönemde nasıl taşındığını gösteren bir kurgu yapılmış.
Kekova ve Kaleköy’e, günübirlik tur teknelerinin veya Antalya-Kaş arası tur yapan teknelerin kalktığı bir yat limanının ve minik pansiyonların olduğu, salaş ama keyifli rakı-balık restoranlarını ve taze yanık dondurmanın en hasını bulabileceğiniz minik bir kasaba.
10 warga lokal merekomendasikannya
Ucagiz Kekova Castle
10 warga lokal merekomendasikannya
Kekova ve Kaleköy’e, günübirlik tur teknelerinin veya Antalya-Kaş arası tur yapan teknelerin kalktığı bir yat limanının ve minik pansiyonların olduğu, salaş ama keyifli rakı-balık restoranlarını ve taze yanık dondurmanın en hasını bulabileceğiniz minik bir kasaba.

Plaj ve Kumsallar

Kaputaş Plajı, Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan kanyon ağzı plajı. Kaputaş Geçidi'nden Kaputaş Plajı Yer altından akmakta olan suyun deniz kıyısında kumlar arasından süzülmesi sonucu suyu genel olarak serin ve turkuaz rengindedir. Karayolundan 187 basamak inilerek plaja ulaşılır. Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü Kaputaş Mevkii'nde resimdeki yarmalar açılırken meydana gelen iş kazasında 4 işçi ölmüştür. Plajın hemen yukarısından geçen yolun kenarında; üzerinde, ölen işçilerin isimlerinin bulunduğu 2 adet tabela vardır. Kaputaş Plajı, Türkiye'nin uluslararası alandaki turistik tanıtım destinasyonlarından biridir.
219 warga lokal merekomendasikannya
Pantai Kaputaş / Gua Biru
219 warga lokal merekomendasikannya
Kaputaş Plajı, Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan kanyon ağzı plajı. Kaputaş Geçidi'nden Kaputaş Plajı Yer altından akmakta olan suyun deniz kıyısında kumlar arasından süzülmesi sonucu suyu genel olarak serin ve turkuaz rengindedir. Karayolundan 187 basamak inilerek plaja ulaşılır. Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü Kaputaş Mevkii'nde resimdeki yarmalar açılırken meydana gelen iş kazasında 4 işçi ölmüştür. Plajın hemen yukarısından geçen yolun kenarında; üzerinde, ölen işçilerin isimlerinin bulunduğu 2 adet tabela vardır. Kaputaş Plajı, Türkiye'nin uluslararası alandaki turistik tanıtım destinasyonlarından biridir.
Patara kumsalı, çevredeki kumsallara göre daha uzundur. 18 km uzunluğundaki kumsalın derinliği yer yer 200-300 metreye ulaşır. Kumu ince, denizi sığdır. Hemen hemen hiç durmayan rüzgârı nedeniyle rüzgâr sörfü için de uygundur. Patara kumsalı deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) yumurta bıraktıkları yerler arasında bulunduğu için koruma altındadır. Patara plajından içeriye, antik kente, rüzgârla taşınan kumulların önüne geçilebilmesi için setler oluşturulmuştur Patara plajı genişliği ve uzunluğu nedeniyle geçmişte Yeşilçam filmleri tarafından çöl sahnelerinde fon olarak kullanılmıştır
308 warga lokal merekomendasikannya
Pantai Patara
308 warga lokal merekomendasikannya
Patara kumsalı, çevredeki kumsallara göre daha uzundur. 18 km uzunluğundaki kumsalın derinliği yer yer 200-300 metreye ulaşır. Kumu ince, denizi sığdır. Hemen hemen hiç durmayan rüzgârı nedeniyle rüzgâr sörfü için de uygundur. Patara kumsalı deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) yumurta bıraktıkları yerler arasında bulunduğu için koruma altındadır. Patara plajından içeriye, antik kente, rüzgârla taşınan kumulların önüne geçilebilmesi için setler oluşturulmuştur Patara plajı genişliği ve uzunluğu nedeniyle geçmişte Yeşilçam filmleri tarafından çöl sahnelerinde fon olarak kullanılmıştır
Büyük Çakıl Plajı Kaş merkezin 1.750 metre doğusundaki plaj. Jandarma binasının önünden geçen asfalt yol takip edilerek ulaşılabilir. Küçük Çakıl Plajı'nın bulunduğu koyun doğusundadır. Uzunluğu yaklaşık 50 m. olmakla beraber her iki yanı kayalıktır. Denizin içinden kaynak çıkması nedeniyle suyu soğuktur.
30 warga lokal merekomendasikannya
Büyükçakıl Plajı
30 warga lokal merekomendasikannya
Büyük Çakıl Plajı Kaş merkezin 1.750 metre doğusundaki plaj. Jandarma binasının önünden geçen asfalt yol takip edilerek ulaşılabilir. Küçük Çakıl Plajı'nın bulunduğu koyun doğusundadır. Uzunluğu yaklaşık 50 m. olmakla beraber her iki yanı kayalıktır. Denizin içinden kaynak çıkması nedeniyle suyu soğuktur.
Küçük Çakıl Plajı, Antalya ili Kaş ilçesinde, kente girdikten sonra sahil yolundan devam ederken otel ve pansiyonlarının önünde bulunan ilk plajdır. Habesos Hotel'in tam karşısındadır. Adından da anlaşılacağı gibi çakıl taşlarıyla bezeli küçük şirin bir plajdır. Limana yakın olmasına rağmen temiz ve enfes bir denizi vardır. Yeraltı kaynak suları denize bu bölgede ulaşır.
Küçük Çakıl
Beyhan Cenkçi Caddesi
Küçük Çakıl Plajı, Antalya ili Kaş ilçesinde, kente girdikten sonra sahil yolundan devam ederken otel ve pansiyonlarının önünde bulunan ilk plajdır. Habesos Hotel'in tam karşısındadır. Adından da anlaşılacağı gibi çakıl taşlarıyla bezeli küçük şirin bir plajdır. Limana yakın olmasına rağmen temiz ve enfes bir denizi vardır. Yeraltı kaynak suları denize bu bölgede ulaşır.
Çocuklu ailelerin Kaş’ta en çok tercih ettiği yer Akçagerme Plajı çünkü denizi sakin, aqua parkı, tenis kortu ve bolca çocuk var. Tam bir aile plajı. Merkeze yakın, güzel bir koy. Hatta yürüyebileceğiniz mesafede ama İnce Boğaz merkezdeki dolmuşlarla da gelebilirsiniz. Ayrıca Turizm Meslek Lisesi’nin işletmesinde olduğu için fiyatlar son derece makul ama lezzet ve servis açısından da “amatör”.
21 warga lokal merekomendasikannya
Pantai Akçagerme
Antalya Fethiye Yolu
21 warga lokal merekomendasikannya
Çocuklu ailelerin Kaş’ta en çok tercih ettiği yer Akçagerme Plajı çünkü denizi sakin, aqua parkı, tenis kortu ve bolca çocuk var. Tam bir aile plajı. Merkeze yakın, güzel bir koy. Hatta yürüyebileceğiniz mesafede ama İnce Boğaz merkezdeki dolmuşlarla da gelebilirsiniz. Ayrıca Turizm Meslek Lisesi’nin işletmesinde olduğu için fiyatlar son derece makul ama lezzet ve servis açısından da “amatör”.
Merkezdeki limanın tam yanında bulunan Asmaaltı, denize girilebilecek en yakın nokta olduğu gibi gün batımını izleyebileceğiniz en keyifli nokta. Bira eşliğinden deniz kenarında Konumu dolayısı ile sezonda çok kalabalık. Fiyatlar Kaş ortalamasında. Menüsü geniş. Samimi ve daha çok bir aile işletmesi tadında
8 warga lokal merekomendasikannya
Kaş Asma6 Beach & Restaurant & Garden Cafe
8 warga lokal merekomendasikannya
Merkezdeki limanın tam yanında bulunan Asmaaltı, denize girilebilecek en yakın nokta olduğu gibi gün batımını izleyebileceğiniz en keyifli nokta. Bira eşliğinden deniz kenarında Konumu dolayısı ile sezonda çok kalabalık. Fiyatlar Kaş ortalamasında. Menüsü geniş. Samimi ve daha çok bir aile işletmesi tadında
Hidayetin Koyu’na varmadan Kaş Belediyesi’nin halk plaji var. Gidenler çok tavsiye ediyor. Birçok özel plajdan çok daha iyi olduğu söyleniyor. Geniş ve bakımlı bir plaj. İçerisinde otopark, kafe ve restoran da var. Merkezden yarım saatte bir kalkan minibüslerle ulaşabiliyorsunuz
14 warga lokal merekomendasikannya
Kaş Belediyesi Acisu Halk Plaji
14 warga lokal merekomendasikannya
Hidayetin Koyu’na varmadan Kaş Belediyesi’nin halk plaji var. Gidenler çok tavsiye ediyor. Birçok özel plajdan çok daha iyi olduğu söyleniyor. Geniş ve bakımlı bir plaj. İçerisinde otopark, kafe ve restoran da var. Merkezden yarım saatte bir kalkan minibüslerle ulaşabiliyorsunuz
Bu canım doğa harikası koyda, geçmişte zeytin ağaçları altında gözleme yapan teyzenin yamacından denize girerken, şimdilerde, buraya tam anlamıyla ‘el koymuş’ otel ve plaja, Kaş’ta benzeri olmayan şekilde otopark ve ayakbastı parası ödemek zorunda kalıyorsunuz. Gelenlerin genel kanısı koyun güzel, işletemenin kötü olduğu şeklinde. Denizi güzel, çarşaf gibi ve rüzgarsız. Suyu davılık ama yeraltı kaynakları çok oldğundan bir kulaçta Antalya denizinde yüzerken, diğer kulaçta Baltık Denizi’nde yüzüyor gibi olabiliyorsunuz.
25 warga lokal merekomendasikannya
Pantai Hidayet Koyu
25 warga lokal merekomendasikannya
Bu canım doğa harikası koyda, geçmişte zeytin ağaçları altında gözleme yapan teyzenin yamacından denize girerken, şimdilerde, buraya tam anlamıyla ‘el koymuş’ otel ve plaja, Kaş’ta benzeri olmayan şekilde otopark ve ayakbastı parası ödemek zorunda kalıyorsunuz. Gelenlerin genel kanısı koyun güzel, işletemenin kötü olduğu şeklinde. Denizi güzel, çarşaf gibi ve rüzgarsız. Suyu davılık ama yeraltı kaynakları çok oldğundan bir kulaçta Antalya denizinde yüzerken, diğer kulaçta Baltık Denizi’nde yüzüyor gibi olabiliyorsunuz.
Kaş, ulaşımı kolay olmayan bir yer olduğu için hâlâ nasıl bakır kalabilmişse, Liman Ağzı da Kaş’ın ulaşımı en güç noktalarından biri olduğu için bakır kalmış. Bölgeye dolmuş teknelerle gidilebildiği gibi zorlu bir patikadan gitmek de mümkün. Carettaların ve su canlıların uğrak yeri olan denizinde şnorkelle bile keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Burada bir yerleşimde olduğu için bir sürü restoran seçeneğiniz var
9 warga lokal merekomendasikannya
Limanağzı Plajı
9 warga lokal merekomendasikannya
Kaş, ulaşımı kolay olmayan bir yer olduğu için hâlâ nasıl bakır kalabilmişse, Liman Ağzı da Kaş’ın ulaşımı en güç noktalarından biri olduğu için bakır kalmış. Bölgeye dolmuş teknelerle gidilebildiği gibi zorlu bir patikadan gitmek de mümkün. Carettaların ve su canlıların uğrak yeri olan denizinde şnorkelle bile keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Burada bir yerleşimde olduğu için bir sürü restoran seçeneğiniz var
Çukurbağ Yarımadası’na doğru giderken yarımadanın inceldiği özel bir yer burası. Bir tarafı açık denize bakarken diğer tarafı Bucak Koyu’na bakar. Diğer yerlere göre daha ılık bir suya sahip olan İnceboğaz aynı zamanda Çakır Meyhane’ye de ev sahipliği yapmakta. Turunç ve begonvillerin arasından hem yürüyeyim, hem de denizin keyfine varayım diyenler için bire bir
8 warga lokal merekomendasikannya
Incebogaz Plaji
Beyhan Cenkçi Caddesi
8 warga lokal merekomendasikannya
Çukurbağ Yarımadası’na doğru giderken yarımadanın inceldiği özel bir yer burası. Bir tarafı açık denize bakarken diğer tarafı Bucak Koyu’na bakar. Diğer yerlere göre daha ılık bir suya sahip olan İnceboğaz aynı zamanda Çakır Meyhane’ye de ev sahipliği yapmakta. Turunç ve begonvillerin arasından hem yürüyeyim, hem de denizin keyfine varayım diyenler için bire bir
Kaputaş Plajı’nın komşusu olan Seyrek Çakıl Plajı, küçük bir yol kenarı plajı olarak, ilçeye gelen konukları ağırlıyor. Herhangi bir işletme, tuvalet ve duş gibi imkanlar bulunmayan plaj, yol üstünde küçük bir deniz kaçamağı yapmak isteyenler için muhteşem bir ye
8 warga lokal merekomendasikannya
Seyrek Çakıl Plajı
8 warga lokal merekomendasikannya
Kaputaş Plajı’nın komşusu olan Seyrek Çakıl Plajı, küçük bir yol kenarı plajı olarak, ilçeye gelen konukları ağırlıyor. Herhangi bir işletme, tuvalet ve duş gibi imkanlar bulunmayan plaj, yol üstünde küçük bir deniz kaçamağı yapmak isteyenler için muhteşem bir ye
Kalkan’ın tam merkezinde bulunan Kalkan Halk Plajı, diğer adıyla Belediye Halk Plajı oldukça berrak ve turkuaz renkli bir denize sahip. Kalkan En Güzel Plajlar ve Giriş Ücretleri listemizin ilki olan Kalkan Halk Plajı kumsalın çakıllı yapısından dolayı dalga olduğu zamanlarda dahi deniz berraklığını yitirmiyor. Deniz altından kaynayan ve dağlardan gelen soğuk suları taşıyan bir nehrin bulunduğu plaj oldukça bakımlı ve temiz. Kalkan’ın en güzel plajlarından olan halk plajına giriş ve duş kullanımı ücretsiz.
43 warga lokal merekomendasikannya
Pantai Umum Kalkan
43 warga lokal merekomendasikannya
Kalkan’ın tam merkezinde bulunan Kalkan Halk Plajı, diğer adıyla Belediye Halk Plajı oldukça berrak ve turkuaz renkli bir denize sahip. Kalkan En Güzel Plajlar ve Giriş Ücretleri listemizin ilki olan Kalkan Halk Plajı kumsalın çakıllı yapısından dolayı dalga olduğu zamanlarda dahi deniz berraklığını yitirmiyor. Deniz altından kaynayan ve dağlardan gelen soğuk suları taşıyan bir nehrin bulunduğu plaj oldukça bakımlı ve temiz. Kalkan’ın en güzel plajlarından olan halk plajına giriş ve duş kullanımı ücretsiz.
Kalkan’daki plajların büyük çoğunluğu gibi iskeleden giriş imkanı veren Palm Beach Club Kalkan’da minik bir çakıl plaj da bulunuyor. İskelenin üst kısmında zeytin ağaçlarının altındaki şezlongları hem sıcak yaz günlerinde serinleme imkanı hem de izole bir dinlenme alanı sunuyor. Restoranında servis edilen yiyeceklerin de standart beach menülerine göre çok daha başarılı olduğu mekanda karidesli penne benim favorim.
11 warga lokal merekomendasikannya
Palm Beach
no:37/1 İskele Sk.
11 warga lokal merekomendasikannya
Kalkan’daki plajların büyük çoğunluğu gibi iskeleden giriş imkanı veren Palm Beach Club Kalkan’da minik bir çakıl plaj da bulunuyor. İskelenin üst kısmında zeytin ağaçlarının altındaki şezlongları hem sıcak yaz günlerinde serinleme imkanı hem de izole bir dinlenme alanı sunuyor. Restoranında servis edilen yiyeceklerin de standart beach menülerine göre çok daha başarılı olduğu mekanda karidesli penne benim favorim.
Kalkan’da bulunan plajların çoğunun aksine Kalkan merkezin sağ tarafında yer alan Çakıl Beach Club platform alanının yanında bulunan çocuklu ailelere uygun minik plajı ile dikkat çekiyor. Parasailing, hamburger, jet-ski gibi su sporları imkânı da bulunan tesise giriş için kişi başı 50TL ödemeniz yeterli. Bu ücrete şezlong, şemsiye ve otopark ücreti de dahil.
Çakıl Beach Club Kalkan
İskele Sokak
Kalkan’da bulunan plajların çoğunun aksine Kalkan merkezin sağ tarafında yer alan Çakıl Beach Club platform alanının yanında bulunan çocuklu ailelere uygun minik plajı ile dikkat çekiyor. Parasailing, hamburger, jet-ski gibi su sporları imkânı da bulunan tesise giriş için kişi başı 50TL ödemeniz yeterli. Bu ücrete şezlong, şemsiye ve otopark ücreti de dahil.

Gezilecek yerler

Saklıkent Millî Parkı veya yaygın adıyla Saklıkent Kanyonu, Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay'ın oluşturduğu kanyondur. Muğla'nın Seydikemer ilçesi sınırları içerisindedir. Suyun kolayca aşındırabileceği Kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur.Uzunluğu 18 km, yüksekliği 200 m'dir. En dar yeri 2 metreye kadar düşer. Eşen Çayı'nın bir kolu olan Karaçay'ın debisi Kanyon çıkışında 14–17 m³/sn'dir.
434 warga lokal merekomendasikannya
Taman Nasional Saklıkent
No : 26 Saklıkent Sokak
434 warga lokal merekomendasikannya
Saklıkent Millî Parkı veya yaygın adıyla Saklıkent Kanyonu, Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay'ın oluşturduğu kanyondur. Muğla'nın Seydikemer ilçesi sınırları içerisindedir. Suyun kolayca aşındırabileceği Kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur.Uzunluğu 18 km, yüksekliği 200 m'dir. En dar yeri 2 metreye kadar düşer. Eşen Çayı'nın bir kolu olan Karaçay'ın debisi Kanyon çıkışında 14–17 m³/sn'dir.
Buraya gelip de Kalkan’a gitmemek olur mu? Kalkan, Kaş’ a yaklaşık 25 kilometre mesafede, Yunanlı denizciler tarafından 200 yıl önce kurulmuş ve Likya Uygarlığı’nın izlerini taşıyan bir belde. Kaputaş Plajı ve Patara Plajı, Kalkan sınırları içerisinde bulunan, dünyaca ünlü plajlardan iki tanesi. Buranın diğer bir özelliği de nüfus coğunluğunun İngilizlerden oluşması. Evet yanlış duymadınız. Kalkan’da villa sahibi olan İngilizler nüfusun neredeyse %80’ini oluşturmakta. Burası Kaş’a göre daha sakin. Ve biraz daha İngilizler’e göre şekillenmiş. Gece hayatı daha bir Kuşadası barlar sokağı tadında. Kaş’taki salaş butik pansiyon kültürü yok burada mesela. Lüks küçük oteller ve villa turizmi yaygın.
143 warga lokal merekomendasikannya
Kalkan
143 warga lokal merekomendasikannya
Buraya gelip de Kalkan’a gitmemek olur mu? Kalkan, Kaş’ a yaklaşık 25 kilometre mesafede, Yunanlı denizciler tarafından 200 yıl önce kurulmuş ve Likya Uygarlığı’nın izlerini taşıyan bir belde. Kaputaş Plajı ve Patara Plajı, Kalkan sınırları içerisinde bulunan, dünyaca ünlü plajlardan iki tanesi. Buranın diğer bir özelliği de nüfus coğunluğunun İngilizlerden oluşması. Evet yanlış duymadınız. Kalkan’da villa sahibi olan İngilizler nüfusun neredeyse %80’ini oluşturmakta. Burası Kaş’a göre daha sakin. Ve biraz daha İngilizler’e göre şekillenmiş. Gece hayatı daha bir Kuşadası barlar sokağı tadında. Kaş’taki salaş butik pansiyon kültürü yok burada mesela. Lüks küçük oteller ve villa turizmi yaygın.